Nazlı, 21 yaşındaydı. Hayat ona hiçbir zaman yumuşak davranmamıştı, ama yine de her sabah bir umutla uyanmayı seçmişti. Ataşehir escort geldiğinde yanında bir valiz, içinde birkaç kıyafet ve cebinde kalan son 300 liradan başka hiçbir şeyi yoktu. Ama asıl eksik olan, sahip olduğu hayallerdi; çünkü yıllar boyunca hayal kurmaya bile fırsatı olmamıştı.
Nazlı, Karadeniz’in küçük bir kasabasında büyümüştü. Babası küçükken evi terk etmiş, annesi temizlik işlerine giderek üç çocuğuna bakmaya çalışmıştı. Lise yıllarında Nazlı çok başarılı bir öğrenciydi, ama başarı karın doyurmuyordu. İstanbul’a, Ataşehir’e gelişinin tek nedeni hayatta kalmaktı. Üniversiteyi kazanamamıştı ama pes etmek istememişti. “Bir şekilde tutunurum,” diyerek çıktı yola. Gerçeklerse çok daha acıydı.
İlk günler bir arkadaşının yanında kaldı, sonra sığınacak yeri kalmadı. Küçük iş ilanlarına başvurdu. Temizlik, kafe, dağıtım… Ne iş olsa yaptı. Ama İstanbul büyük, hayat pahalıydı. Geceleri sokak lambalarının altında yürürken, kendini bir yabancı gibi hissediyordu. Şehir onun gibi binlerce kişiyi her gün içine alıyor, sonra sessizce dışarı atıyordu.
Bir akşam, internette dolaşırken gizli bir ilan gördü. “Güvenli ortam, yüksek kazanç, Ataşehir escort özel müşteri portföyü.” Başta kapattı sayfayı. Ama birkaç saat sonra geri döndü. Karşısındaki boş buzdolabı, şarjı bitmek üzere olan telefonu ve cebindeki son para, ona başka bir yol bırakmıyordu. Ertesi gün verilen adrese gitti.
Sarı Seven
O günden sonra Nazlı, geceleri başka biri oldu. Yeni bir isim aldı: “Mira.” Geceleri Ataşehir’in lüks sitelerinde, rezidanslarında zaman geçiriyor; gündüzleri sıradan biri gibi metrobüse binip bir hostelde kalıyordu. Kazandığı para, onu hayatta tutuyordu. Hatta bir miktarını annesine bile gönderebiliyordu. Ama her gece, kendini biraz daha tanıyamaz hâle geliyordu.
Başlangıçta sadece birkaç gece demişti kendine. Sonra haftalar geçti, aylar geçti. vip Aynaya baktığında gözlerinin altındaki morluklar değil, ruhundaki yorgunluk yoruyordu onu. Sessizdi. Ne ağlayabiliyor ne de anlatabiliyordu. Çünkü böyle hayatlara kimse kulak vermezdi.
Bir gece, işler kontrolünden çıktı. Bir müşteri sınırları zorladı. Panikledi, kaçtı, karakola gitti. Her şeyi anlatamadı ama artık devam edemeyeceğini biliyordu. O gece Ataşehir’in sokaklarında saatlerce yürüdü. Sabah olduğunda bir kadın danışma merkezinin kapısındaydı.
Kabul etmesi, yardım istemesi zor oldu ama pes etmedi. Terapiye başladı. Kadınlara yönelik meslek edindirme kurslarına katıldı. Aylarca çalıştı, savaştı, kendiyle yüzleşti. Şimdi, Ataşehir’de bir kuaförde çalışıyor. Hâlâ bazı geceler kâbuslarla uyanıyor ama artık yalnız değil. Hayatın ona yaptığı her şeyi taşıyor içinde ama artık başı dik yürüyor.
Çünkü Nazlı, sessizce çığlık atan bir hayattan, sesini duymayı öğrenen güçlü bir kadına dönüştü. Ataşehir artık onun için bir karanlık değil; yeniden başlamanın, hayatta kalmanın ve kendini yeniden inşa etmenin adresi.