
Zeynep, 33 yaşında, uzun yıllardır İstanbul’da yaşayan ama kalabalığın içinde kendi sessizliğini korumaya çalışan bir kadındı. Yazılım sektöründe uzaktan milf çalışan biri olarak, günlerinin büyük çoğunluğunu evinde ya da çevredeki kafelerde geçiriyordu. Ataşehir escort taşınalı üç yıl olmuştu. Önceleri yabancı hissettiği bu modern ve düzenli semt, zamanla onun için bir sığınağa dönüşmüştü.
Zeynep, sabahları erken uyanır, evinin hemen karşısındaki Barbaros Mahallesi parkında kısa yürüyüşler yapardı. Sabahın serinliği, insanların henüz sokaklara karışmadığı o saatlerde, kentin karmaşasından seks uzak kalmak ona iyi geliyordu. O sabah da her zamanki gibi yürüyüşe çıkmış, kulaklarında sevdiği bir caz parçasıyla adımlarını attığı sırada, bankta oturan bir adamın dikkatli bakışlarıyla karşılaştı. Önce göz göze gelmemeye çalıştı ama adam birden gülümsedi ve “Günaydın,” dedi.
Zeynep başını eğip selam verdi. Bu kısa karşılaşma aklında kalmıştı. Dönüşte yine aynı yoldan geçti ama adam gitmişti. O gün boyunca kafasında o selam takılı kaldı. Belki de uzun süredir biriyle yüz yüze, bu kadar samimi condom bir an yaşamamıştı. Bilgisayarının başına oturduğunda fark etti: hayatı sıradan ve sessizdi ama artık bu sessizliği dolduracak yeni bir şeylere ihtiyacı vardı.
Ertesi sabah tekrar yürüyüşe çıktığında, adam yine aynı yerdeydi. Bu kez Zeynep ilk konuşan oldu: “Sanırım aynı rutindeyiz.” Adamın adı Ömer’di, o da serbest çalışan bir grafik tasarımcıydı ve yakınlarda oturuyordu. İkili, parkta kısa ama tatlı bir sohbet ettikten sonra vedalaştı. Bu küçük tanışıklık, Zeynep’in içine bir kıpırtı getirmişti.
Zamanla park buluşmaları rutinleşti. Ataşehir escort modern sokakları, yüksek binaları arasında yeşil alanlarda buldukları huzur, onları birbirine yakınlaştırdı. Zeynep için artık Ataşehir sadece yaşadığı yer değil, yeni bir hayatın başladığı bir yer haline gelmişti.