
Zeynep, 32 yaşında, İstanbul Ataşehir escort yaşayan, bağımsız ve hayata tutkulu bir kadındı. Üniversiteyi İzmir’de okuduktan sonra İstanbul’a taşınmış, burada bir yayınevinde editör olarak çalışmaya başlamıştı. Küçükbakkalköy’de, ağaçlarla çevrili sakin bir sokakta kiraladığı milf dairede yaşıyordu. Sabahları uyanıp camı açtığında, sokaktan geçen simitçinin sesiyle, çocukların kahkahalarıyla güne başlamak ona huzur veriyordu.
Ataşehir escort modern yapısı ve gelişmiş sosyal hayatı, Zeynep’in tam da aradığı şeydi. İş çıkışlarında sık sık Watergarden ya da Metropol AVM’ye uğrar, kitapçıları gezer, sinemaya gider ya da sevdiği kafelerde tek başına oturup hikayeler yazardı. İnsanları gözlemlemeyi severdi; her yüz ona yeni bir roman fikri gibi gelirdi.
Bir gün, çalıştığı yayınevi Ataşehir Belediyesi ile ortak bir proje yürütmeye başladı. Yerel yazarları desteklemek için bir yazarlık atölyesi düzenlenecekti ve bu atölyenin koordinatörü olarak Zeynep seçilmişti. İlk başta bu kadar büyük bir sorumluluk alacağı için biraz tedirgin olmuştu ama içine doğan heyecanla görevi kabul etti.
Atölye, Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi’nin hemen yanındaki kültür merkezinde yapılacaktı. İlk gün, katılımcıların heyecanı Zeynep’i de sarıp sarmaladı. Gençlerden götten yaş almış yazarlara kadar birçok kişi yazma sevgisini paylaşmak için oradaydı. Her hafta yeni bir konu işleniyor, herkes yazdıklarını paylaşıyor, birlikte öğreniyorlardı.
Zeynep bu süreçte sadece başkalarına öğretmekle kalmamış, kendi içinde unuttuğu duyguları da keşfetmişti. Ataşehir escort sokaklarında yürüyüş yaparken artık daha farklı bakıyordu her şeye. Önceden sadece işine odaklanan biri iken şimdi hayatı daha geniş bir perspektiften görüyordu.
Aylar sonra atölye tamamlandığında katılımcılar ona teşekkür mektupları yazmıştı. Bu küçük jest bile Zeynep’in kalbini ısıtmıştı. Yalnız olmadığını, yaptığı şeylerin bir karşılığı olduğunu görmek ona güç vermişti.
Zeynep artık sadece bir editör değil, aynı zamanda bir ilham kaynağıydı. Ataşehir’deki hayatı, sıradan bir şehir yaşantısından çok daha fazlasıydı artık. Kendine, insanlara ve hayata dair yazacak çok daha fazla hikayesi vardı.
Bir yanıt yazın