
Zeynep, 26 yaşında. Hayatını defalarca baştan kurmak zorunda kalmış, yalnız ama güçlü bir kadındı. Ataşehir escort ilk taşındığında hiçbir şeyi yoktu — ne kalacak düzgün bir yeri, ne güveneceği biri, ne de düzenli bir geliri. Ama içinde taşıdığı bir şey vardı: Direnme gücü. O güç, bugüne kadar hep ayakta tutmuştu onu. Ta ki bazı yolları istemeden de olsa seçmek zorunda kalana kadar.
Üniversiteyi bitirememişti. Babasının ani ölümüyle yarıda bırakmıştı her şeyi. Annesi uzun süredir hasta, kardeşi ise işsizdi. Bir zamanlar Ankara’da başlayan umut dolu hikâyesi, zamanla borçlar, sorumluluklar ve yalnızlık arasında boğulmuştu. İstanbul’a gelişi bile planlı değildi. Bir arkadaşının “gel, birlikte yaşarız” sözüyle gelmişti Ataşehir escort Ama o arkadaş kısa sürede ortadan kaybolmuştu. Geriye, sadece kirayı ödemesi gereken bir oda ve geçmesi gereken günler kalmıştı.
İş aradı, temizlik yaptı, paketçilik yaptı. Günlük işlerden gelen para ya yol parasına yetiyordu ya da akşam yemeğine. Bir gün, sosyal medyada karşısına çıkan bir ilan dikkatini çekti: “Güvenli ortam, yüksek kazanç, sadece VIP müşteriler.” Başta bakmadı bile. Ama birkaç gün sonra cebindeki son parayı otobüs kartına yüklerken, o ilanı tekrar açtı. Açtı, baktı, düşündü. Ve ertesi gün aradı.
Böylece Zeynep için başka bir hayat başladı. Kendi kimliğini bir kenara bırakıp, geceleri başka bir isimle yaşamaya başladı: “Lara.” Ataşehir’in merkezine yakın bir rezidansta, perde arkasında yaşanan hayatlara tanıklık ediyordu artık. Kimi geceler pahalı parfümler, kimi geceler sessiz ağlamalar eşlik ediyordu ona. İnsanlar para ödüyor ama gerçekte ne almak istediklerini çoğu zaman kendileri bile bilmiyordu. Lara rolünü oynarken, Zeynep içten içe yavaş yavaş yok oluyordu.
Kazandığı parayla borçlarını kapattı. Annesine ilaç gönderdi. Kardeşine iş buldu. Ama geceleri uyumakta zorlanıyordu. Çünkü ne kadar para kazanırsa kazansın, aynaya baktığında gördüğü kadını tanımıyordu. Sadece bir bedene sıkışmış bir ruh gibiydi artık. Kimi zaman balkona çıkıp Ataşehir’in ışıklarına bakıyor, kim bilir kaç kadının daha aynı hikâyeyi yaşadığını düşünüyordu.
Dolgun Memeli
Bir gece, gelen bir müşterinin sınır tanımaz davranışları sonrası panik atağa girdi. O an bir şey koptu içinde. Gözyaşlarını tutamadı. Kaçtı. Sokağa çıktı, sabaha kadar yürüdü. O sabah karar verdi: Bu hayat bitmeli.
Destek almak kolay olmadı ama imkânsız da değildi. Bir kadın dayanışma derneğiyle iletişime geçti. vip Aylarca terapi gördü. Bir klinikte gönüllü olarak çalışmaya başladı. Giderek güçlendi. Artık Lara yoktu. Zeynep yeniden vardı. Kırık ama canlı. Yorgun ama gerçek.
Şimdi Ataşehir’de aynı sokaklardan geçerken, gözleri daha yukarı bakıyor. Bir zamanlar kendine bakamazken, şimdi başka kadınlara yol gösteriyor. Onlara sadece “geçmişin seni tanımlamaz” demiyor; bunu yaşayarak gösteriyor.
Bir yanıt yazın