
Pendik escort ara sokaklarında gece geç saatte yürümek çoğu insan için ürkütücüdür. Ama 22 yaşındaki Sevda için bu artık bir alışkanlıktı. Her adımı, yaşadığı hayatın ağırlığını taşıyor gibiydi. İnce montu rüzgâra direnemiyor, çatlamış elleri cebinde titriyordu. O gece de sıradan bir geceden farksızdı; içinden ağlamak geçiyordu ama gözyaşları çoktan kurumuştu.
Sevda, Van’ın yoksul bir mahallesinde doğmuştu. Annesi küçük yaşta ölmüş, babası alkol bağımlısı olmuştu. Lise hayalini daha başlamadan terk etmek zorunda kalmıştı. 17 yaşına geldiğinde dayanamayıp evden kaçtı. Birkaç ay şehir şehir dolaştıktan sonra İstanbul’a, Pendik escort geldi. Elinde ne para vardı ne de kalacak bir yer. Sadece hayatta kalma içgüdüsüyle yaşıyordu.
Önce bir kafede çalıştı, sonra temizlik işleri yaptı. Ancak ne kadar çalışırsa çalışsın, kazandığı para yetmiyordu. Yalnızdı. Zamanla gidecek kapısı, güveneceği kimsesi kalmadı. Ve sonunda, o karanlık teklifle tanıştı. Bir kadın ona gece çalışmanın “kurtuluş” olduğunu söyledi. Başta reddetti. Ama açlık, sokakta kalmak, korku… Zorla da olsa onu kabullendirdi.
Sevda, artık geceleri başka bir kimliğe bürünüyordu. Her geçen gün kendinden uzaklaştı. Her sabah yüzüne bakamaz hale geldi. Ruhundaki yara, bedenindeki seks yorgunluktan büyüktü. En acısı da kimseye anlatamamasıydı. Sanki sesi duyulmuyordu bu şehirde.
Bir sabah Pendik belediyeye ait bir sosyal hizmet merkezi önünden geçerken bir afiş dikkatini çekti:
“Kadınlar için barınma, destek ve meslek kursları. Yalnız değilsiniz.”
O afiş onun için bir kapı oldu. Gitti. Anlatmakta zorlandı ama dinlediler. Ona inanarak bir kursa yönlendirdiler: aşçılık. İlk gün elleri titrediğinde, yanında duran eğitmen sadece “Buradasın ya, gerisi kolay” dedi.
Aylar geçti. Sevda, Pendik escort bir lokantada işe başladı. Artık geceleri değil, sabahları çalışıyordu. İlk maaşıyla bir kaban aldı kendine ve en çok da onun sıcaklığı iyi geldi ruhuna.
Bir yanıt yazın