
Kartal escort sahiline vuran dalgaların sesi, Elif için çoğu gece yalnızlığının tek dostuydu. Daha yirmi üç yaşındaydı ama hayat ona yaşının çok ötesinde yükler bırakmıştı. Çocukluğundan itibaren yoksulluk, güvensizlik ve kırılgan bir aile düzeni içinde büyümüş; liseyi yarıda sert seven bırakmak zorunda kalmıştı. Bir süre garsonluk, tezgahtarlık gibi işler denese de hiçbirinde uzun süre tutunamamıştı. Günün birinde, hem borçların hem de çaresizliğin boğucu baskısı altında, istemediği hâlde sokakta çalışmaya başlamıştı.
Elif, hayatını böyle bir yola sürüklemenin suçunu her gece yeniden kendinde arardı. Oysa istese de istemese de kaderin rüzgârı onu buraya savurmuştu. Kartal escort ara sokaklarında gezinirken insanların yüzündeki sıradan mutlulukları izler, “Ben bu şehirde nereye aitim?” diye sorardı kendi kendine. Yine de kalbinin bir köşesinde solmayan bir umut vardı; belki bir gün kurtulabilir, belki bir kapı ona da açılabilirdi.
En çok da sahil kenarındaki küçük çay bahçesinde oturmayı severdi. İşlerin olmadığı ya da kendini iyi hissetmediği zamanlarda sessizce bir çay söyler, insanların hayatlarını izlerdi. Bir akşamüstü, gün dar amcıklı batımının kızıllığı denize düşerken yan masaya orta yaşlı bir kadın oturdu. Kadının yüzünde yumuşak ama güçlü bir ifade vardı. Bir süre sonra Elif’in dalgınlığını fark edip hafifçe gülümsedi.
“Çok yorgun görünüyorsun,” dedi kadın. Elif önce cevap vermek istemedi, çünkü kimseye içini açmaya alışkın değildi. Ama kadının sesinde yargıdan çok anlayış vardı.
Bir yanıt yazın