
Üsküdar escort taş sokakları geceyi sararken, kalabalık yavaş yavaş dağılır, yalnızlık daha çok hissedilir olurdu. O saatlerde, Salacak sahilinde yürüyen seks ince yapılı, başı önünde bir kadın görünürdü. Adı Nisan’dı. 22 yaşındaydı. Geceleri kendine ait olmayan rolleri oynamaya mecbur kalmış, gündüzleri varlığını kimseye hissettirmeyen genç bir kadındı.
Nisan, Batman’dan gelmişti İstanbul’a. İstanbul’da bir iş bulur, kendime hayat kurarım,” diye yola çıkmıştı ama ilk vardığı yer olan Haydarpaşa’da karşılaştığı şey, yalnızlığın bizzat kendisiydi.
Üsküdar escort ucuz bir pansiyona yerleşmiş, birkaç temizlik işi denemiş ama düzenli bir iş bulamamıştı. Bir gün, sahilde tanıştığı bir kadın ona iş teklif etti. İlk başta ne olduğunu anlamamıştı. Anladığında ise çoktan açlık, barınma ve çaresizlik üçgeninde sıkışmıştı. Direnmediği götten için değil, gidecek yeri kalmadığı için kabul etti. Hayat kadını olmuştu. Her gece başka yüzlerle tanışıyor, her sabah aynada kendini tanıyamıyordu.
Ama Nisan’ın içinde hâlâ kırılmamış bir yer vardı. En çok Salacak sahilinde huzur bulurdu. Ancak o, çoğu kişi gibi Kız Kulesi’ne bakmazdı. Ona sırtını dönerdi. Çünkü kule, ona yalnızlığı, tutsaklığı ve çaresizliği hatırlatırdı.
Bir sabah, iş dönüşü yine aynı banka oturmuştu. Yanına orta yaşlı bir kadın yaklaştı. Sessizce bir kart uzattı. “İstersen konuşabiliriz. Yardım edebiliriz,” dedi. Kartta Üsküdar Kadın Dayanışma Derneği yazıyordu. Nisan önce direndi. Sonra bir sabah, cesaretini toplayıp kapılarını çaldı.
Orada ilk kez biri onu dinledi. Suçlu değil, sadece yorgundu. Eğitim aldı, destek gördü. Bir yıl içinde bir kreşte temizlik işine girdi. Kiralık küçük bir ev tuttu. Artık geceleri değil, sabahları yürüyordu Üsküdar escort sokaklarında.
Bir yanıt yazın