
Elif, Kartal escort yamaçlarında, denizi gören ama hayallerini göremediği küçük bir gecekonduda yaşıyordu. Henüz yirmi üçündeydi ama yaşadıkları onu otuzlarını çoktan geçmiş gibi gösteriyordu. Her sabah martı sesleriyle uyanıyor, ama içindeki karanlık sesleri susturamıyordu.
Doğu Anadolu’nun küçük bir köyünden İstanbul’a geliş hikâyesi, çoğu kadın gibi, umutla başlamıştı. Kaçarak geldiği bu dev şehirde bir tanıdığının yanına sığınmıştı. Ancak kısa sürede seks yalnız kalmış, ne meslek ne de eğitim sahibi olduğundan iş bulmakta zorlanmıştı. Bir süre temizlik, bulaşık, ne iş varsa yapmıştı. Ama şehir büyüktü, acımasızdı ve Elif gibi genç kadınları kolay yutuyordu.
Kirasını ödeyemediği bir kış günü, onu “idare eden” bir kadınla tanıştı. Kadın, onu süslü cümlelerle ikna etti. “Birkaç gece, sonra toparlanırsın,” dedi. Elif, ilk başta reddetti. Ama açlık, dışlanma, çaresizlik ve soğuk; iradesinden milf daha güçlü çıktı. Bedenini pazarladığı ilk gecenin sabahı, Kartal escort sahiline yürüdü. Deniz aynıydı ama Elif kendini tanıyamıyordu.
Günler ayları, aylar yılları kovaladı. Elif bir rutin içinde sıkışmıştı. Her gece müşteriyle aynı odalarda, her sabah aynı vicdan yarasıyla. Sokağın köşesinde insanlar ona bakar ama görmezdi. En çok da bu görmezlik canını yakardı. Birilerinin elini uzatmasını beklemekten vazgeçeli çok olmuştu.
Bir gün, Kartal Meydanı’nda dağıtılan bir broşür dikkatini çekti: “Kadınlara Ücretsiz Hukuki ve Psikolojik Destek.” Elif, broşürü cebine koyup yürümeye devam etti ama aklı broşürde kalmıştı. O gece müşterisini reddetti. Sabaha karşı derneğe gitti. Ellerinde titreyen broşürle içeri girdiğinde, ilk defa bir kadın ona sarıldı. “Artık yalnız değilsin,” dedi biri.
Terapi seansları, hukuk desteği, kadın dayanışması… Hepsi Elif’e yeniden nefes verdi. Uzun sürdü, kolay olmadı ama artık Elif geceyi değil, sabahı bekliyordu. Bir dernekte temizlik görevlisi olarak işe başladı, ardından aşçılık kursuna yazıldı.
Bir yanıt yazın