Kartal Sert Seven Escort Derya

Kartal escort arka sokaklarında, eski ve bakımsız bir apartmanın üçüncü katında yaşıyordu Derya. Yirmi beş yaşındaydı ama yaşamın ona yüklediği acılar, onu çok daha olgun ve yorgun göstermeye yetmişti. Derya’nın hayatı, İstanbul’a adımını attığı gün değişmişti. Annesiyle yaşadığı milf kasabadan, daha iyi bir hayat umuduyla gelmişti ama karşılaştığı şehir, umutlarını tüketen bir bataklığa dönüşmüştü.

İlk başta bir tekstil atölyesinde işe başladı. Uzun mesailer, düşük ücretler ve patronun tacizleri onu hem bedenen hem ruhen tüketti. Bir gün, kalacak yeri kalmadığında tanıştığı bir kadın ona yardım eli uzattı. Kadın götten ona para kazanmanın “daha kolay” bir yolunu anlattı. O an anlamamıştı ama zamanla bedenini bir geçim aracı olarak kullanmanın ne demek olduğunu acı bir şekilde öğrendi.

Kartal escort sahile yakın ara sokaklarda müşteri arar, sabaha karşı yorgun bedenini küçük evine sürüklerdi. Komşuları onu tanımazdı, tanıyanlar evli da görmezden gelirdi. Derya’nın içi ise her gün biraz daha çürüyordu. O, bu hayatı seçmemişti. Sadece hayatta kalmak için seçeneği kalmamıştı.

Bir sabah Kartal sahilinde otururken, bir genç kızla göz göze geldi. Kız, annesiyle yürüyordu ve Derya’ya gülümsedi. O gülümseme, onun kalbindeki yaraya tuz gibi değdi. “Ben de bir zamanlar öyleydim” diye düşündü. Hayaller kuran, yarınlara inanan bir çocuktu o da. Ama zaman, umutlarını törpülemişti.

O gün, uzun zaman sonra ilk defa ağladı. Kendine kızdı, insanlara, yaşadığı hayata… Ama en çok da hiç kimseye güvenememeye. Yine de içinde bir ses vardı: “Her şey bitmedi.”

Kartal escort bir kadın dayanışma derneğine gitmeye karar verdi. Günlerce cesaret toplayıp sonunda kapısını çaldı. Onu dinlediler. Yargılamadan, küçümsemeden. İlk kez biri ona “hak ettiğin hayat bu değil” dedi. Psikolojik destek aldı, meslek eskort kursuna yazıldı. Kendi hikayesini anlatmaya başladı, onun gibi zor durumdaki kadınlara umut oldu.

Aylar sonra Derya artık sokaklarda değildi. Küçük bir kafede çalışıyordu, sabahları erken kalkıyor, kendi ayakları üzerinde duruyordu. Hâlâ geçmişinin izleriyle yaşıyordu ama geleceği kendi elleriyle inşa etmeye başlamıştı.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir