
Pendik escort dar sokakları gecenin sessizliğiyle örtülmüştü. Hafif yağmur yağıyor, sokak seksi lambalarının sarı ışığı ıslak kaldırım taşlarında titriyordu. Bu sokaklarda yürüyen Aylin, yirmi üç yaşındaydı. Yorgun gözleri, hayatın ağırlığını taşıyor, ince montu ise soğuk rüzgârdan onu korumaya yetmiyordu.
Aylin’in hayatı daha küçük yaşta zorluklarla doluydu. Babası ailesini terk etmiş, annesi ise hastalıklarla mücadele ederken Aylin’i büyütmeye çalışmıştı. Küçük yaşta çalışmak zorunda kaldı; önce temizlik işlerinde, sonra escort küçük kafelerde çalıştı. Kazandığı para çoğunlukla eve gidiyor, geriye kalanla kendi karnını doyuruyordu. Hayatın yükü ağırdı ve Aylin, her gün biraz daha yorgun düşüyordu.
Bir gün, Pendik escort arka sokaklarında tanıştığı bir kadın, “kolay para kazanabilirsin” dedi. Aylin başta reddetti, utandı, korktu. Fakat annesinin ilaçlarını dul alamadığı bir sabah, çaresizlik onu zorladı. O geceden sonra Pendik’in sokakları onun yeni yaşam alanı oldu. İnsanlar yanından geçiyor, ama kimse gözlerine bakmıyordu. Her sabah eve döndüğünde aynaya baktığında, tanımadığı bir kadını görüyordu.
Bir gece sahilde otururken dalga seslerini dinledi. İçinden bir ses ona fısıldadı: “Böyle devam edemezsin.” Aylin gözlerini kapattı ve yıllardır bastırdığı duygular oral bir anda patladı. O sırada yanına yaşlı bir kadın geldi. Elinde termos ve birkaç simit vardı. “Evladım, biraz çay ister misin?” dedi. Aylin önce tereddüt etti ama sonra kabul etti. Kadın ona Pendik’te kadınlara yardım eden bir dernekten bahsetti. “İstersen sana destek olabiliriz,” dedi.
Ertesi gün Aylin, derneğe gitti. İçeride kimse onu yargılamadı; tam tersine sıcak bir şekilde karşıladılar. Bir süre sonra küçük bir kafede bulaşıkçı olarak iş buldu. Kazandığı para azdı ama helaldi. Artık geceleri sokaklarda değil, gündüzleri çalışarak geçiniyordu. Her sabah Pendik escort sahiline çıkıyor, denizin tuzlu havasını içine çekiyor ve yeni bir umutla güne başlıyordu.
Bir yanıt yazın